Now Reading
Çocukların Duygularını Nasıl Anlarız?

Çocukların Duygularını Nasıl Anlarız?

Çocukların Duygularını Anlamak Mümkün Mü? Peki Mümkünse,  Çocukların Duygularını Nasıl Anlarız?

Uzm. Psk. Danışman- Gelişim Psikolojisi Uzmanı Begüm Babacan Aksel ile yaptığımız röportajı keyifle okumanız dileriz.

Uzm. Psk. Danışman Begüm Babacan Aksel

Çocukların duygularını anlamak mümkün mü?

Çocuklar kendilerini iyi hissettikleri zaman iyi davranırlar. Yaşadığı duygunun ne olduğunu duymak çocuğu çok rahatlatır. Çünkü yaşadığı şeyin kabul edilip, onaylanması onlara çok iyi gelir. Çocuklar duygularını en yoğun yaşadığı zamanlarda ebeveynlerinin desteğine daha çok ihtiyaç duyarlar.

Çocukların duygularını anlamak; Onları dikkatle dinleyerek, hislerini onayladığımızı sözel olarak ifade ederek, duygularını adlandırarak mümkün olur.

Bunları yaparken bir de görünenin ardına bakmak önemlidir. Ağlayan, kızgın ya da anlamlandırmaya çalıştığınız başka bir duyguyu yaşamaya çalışan çocuğunuza o anda duygusunu yaşamasına fırsat verin ve uzaktan gözlemleyin. Ve bir bakın şu anda ne oluyor? Sadece kızgın mı, yoksa yaşadığı aslında büyük bir hayal kırıklığı mı?

Bunlarla birlikte kullandığımız kelimelerden daha önemli bir şey varsa o da bizim tutum ve davranışlarımızdır. Çocuklarımızın problemlerini çözerken aslında destek olmaya çalışıyoruz. Onların ihtiyacı olduğu kadarını vermek bile onlar için yeterli oluyor.

Çocuklarımızın duygularını nasıl adlandırabiliriz? Bu kısmı biraz örneklendirebilir misiniz?

Çocukların kendilerini ifade etmelerinin yolunun duygularını tanımaktan geçtiğini biliyoruz. Çocuklar da yaşadığı duyguları tanıyarak, yok saymayarak ya da bastırmayarak duygularını adlandırabilir. Ağlamak, gözyaşları, duyguların ifade edilmesi iyileştiricidir. Onun anlatmasına (ifade etmesine) alan açmak,  yaşadığı olayların onda yarattığı gerilimden kurtulmasına izin vermek bu yollardan biridir.

Bu durumda ebeveyn çocuğunun duygularını yansıtarak adlandırmasına yardımcı olabilir. Örneğin; okuldan geldiğinde sinirli gördüğünüz çocuğunuz, yakın arkadaşı olan Alper ile ilgili olarak “Onunla bir daha konuşmayacağım’ dediğinde, ‘Ne demek canım o senin en yakın arkadaşındı hani’ demek yerine “Canını sıkan bir şey var ya da ona çok kızgınsın” gibi onu anlamaya çalışan bir yerden duygusunu yansıtabilirsiniz.

Tüm bunlarla birlikte çocuğunuzu eğer yaftalıyorsanız ya da bazı etiketler koyuyorsanız bundan uzak durun.

“Ali çok inatçı bir çocuk”

“Ayşe öyle her şeyi yemez, çok seçicidir” gibi.

Çünkü bir süre sonra çocuk bunu alır, kabullenir ve evet ben inatçıyım ya da yemek konusunda seçiciyim der ve buradan devam eder. O zaman işler sizin için daha zorlaşır. Bu yüzden duyguları ya da durumları adlandırırken, bunu önemseyin.

Çocukların ebeveynlerinden ne duymaya ihtiyaçları var?

‘Yanındayım… Mutluyken, öfkeliyken, üzgünken, korkarken, ihtiyacın olduğunda elimden geldiğince yanındayım.’ Çocukların bunu duymaya ihtiyaçları vardır.

Çocukların duyguları bazen ebeveynleri tarafından kabul edilmez. Ya da o anda örneğin ağlama krizi varsa çocuk hemen susturulmaya çalışılır. Ama çocuğun o an da yaşadığı şeyi yaşamasına, alan açılmasına ihtiyacı vardır.

Bununla birlikte “Ağlanacak bir şey yok, bunda korkacak ne var sanki” gibi ifadeler çocukların kendilerini daha da anlaşılmadığını hissettirebilir. Böyle yaparak çocukların streslerinin birikmesine sebep olup sonrasında daha büyük patlamalarla karşılaşabilirsiniz. Öncelikli olarak çocuğunuzun stres kaynaklarını azaltmak, diğer adımda çocuğunuzun dinlemek ve ağlamasını kabul etmek onlara iyi gelecektir. Onun için duygularını yansıtmalarına alan yaratmak kıymetlidir. Aynı zamanda çocuklarınızın duygularını kabul etmediğiniz takdirde de onları kızdırabilirsiniz. Çünkü  çocuklar aslında sadece anlaşılmak ve ebeveynleri yanında (hem fiziksel, hem ruhsal) olsun ister. Susturulmak ya da duyguları yok sayılsın değil.

Tüm bunları yapmadan önce de tekrarlayan kriz anlarında aslında çok temel olarak uzaktan bir bakıp o anları anlamaya çalışmak başlangıç için yeterli olacaktır.  Bu duruma sebep olan ne? Ne şekilde ona destek olabilirim? Şu an yalnız kalmaya mı ihtiyacı var, yoksa sizin varlığınız bile o anda ona yetiyor mu gibi.

Ve tabi ki tüm bunları yapmaya çalışırken ihtiyacımız olan şeylerin başında ise kendi iyilik halimiz gelir. Biz kendimizi regüle edebiliyor muyuz?

Kendimize ne kadar alan açıyoruz, kendimiz duygularımızı ne şekilde yaşıyoruz.

O yüzden oksijen maskesini önce kendimize takıyoruz.

View Comments (0)

Leave a Reply

Your email address will not be published.

© 2019 Kadın Gezegeni - Tüm Hakları Saklıdır