SSVD konusunu çok değerli doktorum Yusuf Olgaç’tan tüm detayları ile dinledik.[/vc_column_text][/vc_column][vc_column width=”1/2″][vc_single_image image=”8683″ img_size=”full” add_caption=”yes” alignment=”center”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”12px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Doğum şekli ne olursa olsun hepimizin istediği sağlıkla bebeğimizi dünyaya getirmek ve kararımız ne olursa olsun doğum şeklimizden mutluluk duymak.
Keyifle okumanız ve faydalanmanız dileğiyle.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Sezeryan Sonrası Vajinal doğumun mümkün olduğunu artık biliyoruz. Bize biraz SSVD’nin geçmişinden bahseder misiniz?
SSVD aslında uzun zamandır mümkün. 1900’lü yıllarda günümüzdeki genel cerrahi teknikler gelişiyor ve sezeryanlar yapılmaya başlıyor. Ondan önceki tarihi kayıtlarda sezeryan hep var ama anestezi tekniklerinden uzak. Hayati risk taşıyan annelere sezeryan yapılıyor ki bebeği kurtarabilsinler.
Bizim şu andaki bildiğimiz tıbbi olarak sağlıklı olan sezeryanın yapılmaya başlanması 1910’lu yıllar. O dönemki sezeryanlarda dikey kesiler yapılıyor.
Tabi bu dikey kesiler hem kozmetik olarak sıkıntı yaratıyor hem de sonraki gebeliklerde rüptur (yırtılma) riski çok yüksek. Bir kere sezeryan hep sezeryan kuralı varmış.
1960’larda yatay kesiler kullanılmaya başlanıyor. Bu şu anda kullandığımız bikini bölgesinden yapılan kesiler. Bu kesiler hem kozmetik olarak daha iyi sonuç veriyor hem de daha sonraki gebeliklerde daha güvenli kesiler ve normal doğum şansı tanıyor bize.
1960’lardan sonra sezeryan sonrası vajinal doğumda yapılmaya başlandı. 1990’lara kadar hızla artıyor. Böyle bir şeyin olabildiğini görünce kadınların ilgisi artıyor . Ama 1990’larda SSVD ile ilgili bazı kuralların eksikliğinden kaynaklı olarak bazı riskler ortaya çıkıyor. Anne, bebek sağlığı ile ilgili sorunlar görülüyor.
Bundan sonra bir azalma oluyor. Bazı kurallar getiriliyor bununla ilgili. Normal doğuma göre farklı yaklaşım gerektiren bir doğum şekli.
En son 2000’li yılların başından beri gelen yayınlarla beraber, 2010 yılında Dünya Sağlık Örgütünün yayınladığı kılavuz; koşullar uygunsa her kadın için tekrar sezeryan olmaktansa normal doğum yapmanın önerilmesi gerektiği vurgulanmaya başlanıyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_single_image image=”8672″ img_size=”full” alignment=”center”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Peki kimler SSVD yapabilir?
Burada birçok faktör var ama bunların altını şöyle çizmek gerekiyor. Bunların hiçbirisi olmazsa olmaz değil.
Başka bir sezeryan gerekçesi olmamasını tercih ediyoruz. Ne gibi; ikiz gebelik, makat geliş olması, bebeğin kilosu 4.5 kilonun üzerinde olması gibi ya da plesentanın yerleşiminin rahim ağzını kapatacak şekilde olması ve benzeri başka sezeryan nedenleri olduğunda tabii ki burada tekrar sezeryan yapma seçeneği biraz daha ağır basmaya başlayabiliyor.
Bunların hiçbirisi tek başına engel değil ama riskler arttığı için biz burada genellikle şuna bakıyoruz: Bir kere sezeryan olmuş bir gebenin iki seçeneği var. Ya normal doğum yapacak ya da tekrar sezeryan olacak. Bu iki riskleri karşılaştırıp hangi tarafta risk azsa onu seçmeye çalışıyoruz. Başka bir risk faktörü olmadığında tabi ki normal doğumda risk daha az. Başka riskler ortaya çıktığında sezeryan olma seçeneği daha sağlıklı bir seçenek haline geliyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]SSVD için farklı kaynaklarda farklı seneler yazıyor. Şu kadar sene geçmesi gerek gibi bir şey söyleyebilir miyiz?
Bazı kaynaklarda 18 ay bazı kaynaklarda 2 yıl olarak bahsediliyor. Ama 2 yıl geçmesi istatiksel bir veri. Benim de 1 yıl sonra gebe kalıp SSVD yapan gebelerim oldu. Sadece bu 2 yıl bizi biraz daha güvenli bir alana taşıyor.
Peki 2 sezeryan sonrası normal doğum mümkün müdür?
Mümkündür ancak bir sezeryana göre risklerin bazıları artmış oluyor. Rüptur riski. Burada iki kez sezaryen olduğunda rüptur riski yaklaşık 4-5 kat artıyor. Bundan dolayı gebe ve eşiyle detaylı olarak konuşuyoruz.
Yapılmaz diye bir kural yok ama kılavuz önerisi şu şekilde; aile ile konuşup risklerin arttığını bildirmek ve aile isterse yine normal doğum yapılabiliyor ki iki sezeryandan sonra normal doğum yaptırdığımız birçok gebe oldu.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Her hastane SSVD için uygun mudur? SSVD yapılması için hastanede hangi şartların olması gerekiyor?
Aslında her hastanenin SSVD koşullarını taşıması gerekiyor nedir bu koşullar;[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column offset=”vc_hidden-xs”][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][thb_iconlist icon=”fa fa-check” thb_text_color=”#000000″ list_content=”Yoğun bakım ünitesi olmalı hem anne hem bebek için,,Kan merkezi olmalı,,Ameliyathane koşulları uygun olmalı. 24 saat ameliyata hizmeti sunmalı. Bazı hastanelerde anestezi doktorları 24 saat hastanede beklemiyor. Ameliyat çıktığı zaman evden geliyorlar. SSVD yaptırıyorsanız böyle bir lüksünüz yok. Herkesin hazır bekliyor olması gerekiyor.” thb_icon_color=”#dd1616″][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_empty_space height=”20px”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Dünya Sağlık Örgütünün önerisi şu şekilde; SSVD rüptur ile karşılaşırsanız yani eski dikiş yerlerinde yırtılma olursa; ortalama bazı kaynaklar 18 dakika bazı kaynaklar 20 dakika gibi bir bir süre veriyor. Ne bu 20 dakika; Anne ve bebek hayatını tehlikeye sokmayacak şekilde sezeryana başlama süresi.
Eğer sen bebeği 20 dakika içerisinde doğurtabileceksen bu işi yap diyor. Eğer bu koşulları sağlayamayacak bir merkezde çalışıyorsan SSVD yaptırma diyor. Bu sebeple bu koşulların her hastanede olması gerekiyor. Sadece sezeryandan sonraki normal doğumda bu riskler yok. Normal doğum yapan bir gebenin de yoğun bakıma ya da ameliyathaneye ihtiyacı olabilir. [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Olumsuz konuları konuşmak istemesek de bazı riskleri olduğunu biliyoruz. Riskler nelerdir?
Tek farklı risk rüptur. Eski dikişlerin olduğu yerde dokulardaki ayrıştırmadır. Bunun dışında başka bir risk bulunmuyor. Normal doğumlarda var olan olası riskler SSVD için de geçerlidir. Veya sezeryanlarda olan riskler yine SSVD esnasında gerekecek sezeryan ameliyatlarında da ortaktır.
Burda şunun altını çizmek gerekiyor; sezeryanlarda hiçbir risk yoktur algısı var niyeyse. Sezeryana giren gebeler yaklaşık 2 sayfalık bir onay kağıdı imzalarlar ve birçok riski içerir. Yani riski olmayan bir yöntem yok. Biz sadece bu riskler arasında doğum yapan gebe ve bebek için en az riskli olan tarafı seçmeye çalışıyoruz.
Rüptur riskini artıran sebepler nelerdir ?
Kesinin dikey olması, doğumun üzerinden 18 ay daha kısa süre geçmiş olması, bebeğin iri olması, ikiz gebelik, doğum sırasında karından baskı yapılması, suni sancı takılması, aslında doğuma yapılan müdahalelerin hepsi riski artırır. SSVD yaptırıyorsanız doğumun kendiliğinden ilerlemesini sağlamak ve anneye destek verilmesi gerekiyor.
SSVD’yi kolaylaştıran önerileriniz var mıdır?
- Doğru bilgi almak önemli. SSVD ile ilgili bir doktora gittiğiniz zaman olumsuz cevap alıyorsunuz. Önemli olan doğru bilgi almak. SSVD, tekrarlayan sezeryanlar ile ilgili doğru bilimsel verileri almanız gerekir. SSVD’yi destekleyen ekiplerle çalışmanız önemli.
- Doğuma hazırlık eğitimleri önemli. Daha bilinçli bir şekilde doğuma hazırlanmış oluyorsunuz. Hem doğum öncesi hem doğum başladığı zaman o eğitimlerde alınan doğru bilgiler ve öğrenilen nefes teknikleri, aktif doğum pozisyonlar doğumun kolaylaşmasını sağlıyor.
- Spor yapmak önemli. Gebeliğin hem mental ve hem de fiziksel hazırlık kısmı var. Yoga, pilates ve yüzme gibi sporların, kendi gebelerimde doğum esnasında çok yararını görüyorum. Bu sporları yapıyor olmak ve fazla kilo almamak doğum başarısını artırıyor.
Doğumlarda doktorların rolünün az olması gerekiyor. Doktorlar aslında sorun olduğunda ortaya çıkmalılar. Doğum sırasında destek verecek en önemli kişi ebedir. Özel bir ebe ya da doula size doğum sürecinde ihtiyacınız olan desteği verecektir. [/vc_column_text][/vc_column][vc_column width=”1/2″ css=”.vc_custom_1572859350401{margin-top: 10px !important;}”][vc_single_image image=”8689″ img_size=”full” alignment=”center”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Psikolojik olarak yanınızda olması size yarayacaktır. Hem nefes tekniklerini, aktif doğum pozisyonlarını hatırlatacaktır hem de ortamın hazırlanmasını sağlayacaktır. Örneğin hiçbir doktor gebesini alıp duşa sokamaz ama ebe, doula mahremiyeti bozmadan gebeye destek olabilir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]