Now Reading
Sezgisel Beslenme Nedir?

Sezgisel Beslenme Nedir?

Sezgisel beslenme Nedir? Sezgisel Beslenme, herhangi bir diyet kültürüne dayanmayan, disiplin ya da irade gerektirmeyen, sadece vücudunuzun açlık sinyallerini dinleyerek uygulayabileceğiniz bir yemek yeme yaklaşımıdır. Sezgisel beslenme için herhangi bir diyet programı uygulamanız gerekmiyor, hatta tam tersi bunun bir anti-diyet yaklaşımı olduğunu söylesek pek de yanlış olmaz. Sezgisel beslenme size ne zaman ve ne yemek yiyebileceğiniz konusunda kısıtlamalarda bulunmaz. Tam aksine vücudunuzu dinlemeyi ve onun ihtiyaçlarını tanımayı öğretir.

Sezgisel Beslenme Nedir ve Nasıl Başlanır?

Sezgisel beslenme, yemeye ve beden imajına yönelik sağlıklı bir tutumu teşvik eden bir yemek yeme tarzıdır. Buradaki ana fikir acıktığınızda yemek yemeniz ve doyduğunuzda durmanız gerektiğidir. Yani tamamen sezgisel bir süreç. Neyi, ne zaman ve nasıl yiyeceğiniz konusunda diyet kitaplarına değil, bedeninize ve sezgilerinize güvenmenizi öğütlüyor.

Sezgisel beslenmeye başlamak için vücudunuza nasıl güveneceğinizi yeniden öğrenmeniz gerekiyor. Bunun için de önce fiziksel ve duygusal açlığı ayırt etmeniz gerekiyor.

Fiziksel Açlık: Tamamen biyolojik bir dürtüdür. Yavaş yavaş oluşur ve mide guruldaması, yorgunluk ya da sinirlilik gibi farklı sinyaller gösterir. Herhangi bir yemek yediğiniz zaman tatmin olursunuz.

Duygusal Açlık: Tamamen duygusal ihtiyaçlardan kaynaklanır. Üzüntü, yalnızlık, can sıkıntısı gibi duygular, genellikle keyif veren ve rahatlatan yiyecekleri yemek üzerine istekler yaratır. Yemek sonrasında ise suçluluk ve kendinden nefret gibi duygulara neden olur.

Sezgisel Beslenmenin 10 Temel İlkesi

Sezgisel beslenme terimi, ilk olarak iki diyetisyen olan Evelyn Tribole ve Elyse Resch tarafından yayınlanan aynı adlı kitaptan ortaya çıkıyor. Aslında 1970’lerde duygusal yemek yeme hakkında yazılar yayınlanmaya başlanmıştı. Sezgisel beslenme, diyetlerin işe yaramadığı, yaşam tarzı değişikliklerinin ve kişisel bakımın uzun vadeli sağlık için daha önemli olduğu ilkesi üzerine kurulmuştur. Sezgisel yeme üzerine Tribole ve Resch ise aşağıdaki bu 10 temel ilkeyi ortaya koyuyor.

1. Diyet Kültürünü Reddedin

Diyet, kısa vadede çözümler sunan ve sonlandığında sizi yeniden eski halinize döndürecek olan bir yaklaşım olarak tanımlanıyor. Ayrıca beynin yasaklı olarak algıladığı yiyeceklere daha fazla arzu duyması neticesinde sürdürülebilir bir yaklaşım olmadığı da savunuluyor. Sezgisel beslenme tamamen diyet karşıtı bir yaklaşım olmasının yanı sıra, daha uzun vadeli ve sürdürülebilir bir felsefe olarak yorumlanıyor.

2. Açlığınızı Onurlandırın

Aç olmanız bir suç ya da açlık sizin düşmanınız değil. Tamamen fizyolojik bir duygu. Bu duyguyu bastırmanın en kolay yolu da vücudunuzu beslemekten geçiyor. Kendinizi aşırı derecede aç bıraktığınızda daha fazla yemek yiyeceğiniz için, açlık sinyallerine erkenden yanıt vermemiz gerektiği öğütleniyor.

3. Yemekle Barışın

Yemeklerle ve yemek yemeyle savaşmayın. Ne yiyip ne yememeniz gerektiğine dair çok fazla düşünmeyin. Tüm yiyecekleri hayatınıza dahil edebilirsiniz. Yemekleri “iyi” ya da “kötü” diye kategorize etmek yerine, yiyecekleri nötr bir hale getirin. Kendinize istediğiniz her şeyi yemek için koşulsuz izin verin. Kendinize belirli bir yiyeceğe sahip olamayacağınızı veya yememeniz gerektiğini söylerseniz, sonunda kendinizi yoksun hissedecek ve bu yoksunluk, kontrol edilemez isteklere ve aşırı yemeye yol açacaktır.

4. Gıda Polisine Meydan Okuyun

Gıda polisi der ki öğlen bir salata yemek senin için en “iyisi”. Aslında bu sadece kafanızın içindeki bir düşünce. Eğer tatlı, karbonhidrat, şeker vs. yerseniz, gıda polisi kendinizi suçlu hissettirecektir. Aslında bunlar diyet kültürünün yarattığı mantıksız kurallar. Bu kuralların hepsi beyninizin derinliklerinde yer alıyor ve yemek kararlarınızı yönetiyorlar. Dolayısıyla yemek yemeyi normal, zevkli bir aktivite olarak görmek gittikçe zorlaşıyor.

5. Memnuniyet Faktörünü Keşfedin

Doygunluk ve tatmin arasında bir fark var. Fiziksel olarak dolu hissedebilirsiniz ama doyma hissiniz gelmemiş olabilir. Çünkü muhtemelen sizi tatmin ve memnun etmeyen bir şey yediniz ve vücudunuz hala o şeyi arıyor. Bu da yemek yemenin bittiğini hissetmenizi zorlaştırıyor. Size iyi gelen ya da o an canınızın çektiği yiyeceği yediğinizde hissettiğiniz tatmin duygusuyla beraber, yemeğin bitmiş olduğu duygusu da beynimize yerleşiyor.

6. Doygunluğunuzu Hissedin

Vücudunuz size acıktığınızda nasıl sinyaller gönderiyorsa, tok olduğunuzda da bunu size söyleyecektir. Yeterince doyduğunuzu hissettiğinizde yemek yemeye son verebilirsiniz. Yemek yerken yemeğin tadını çıkarın ve ne kadar aç ya da tok hissettiğinizi görmek için sinyalleri dinleyin.

7. Duygusal Açlığı Fark Edin

Duygusal yeme, duygularla başa çıkmak için bir stratejidir. Bunun yerine yürüyüş yapmak, meditasyon yapmak, günlük tutmak ya da sosyalleşmek gibi yemekle ilgisi olmayan yöntemlerle de duygularınızla başa çıkabilirsiniz. Açlığın, duygulara dayalı bir şey olmadığını fark edin.

8. Bedeninize Saygı Duyun

Beden saygısı, bedeninizi dinlemeniz, bedeninize fiziksel ve zihinsel olarak özen göstererek hizmet etmeniz, bedeninize karşı nazik ve şefkatli olmanız ve bedeninizi şu anda olduğu gibi kabul etmeniz anlamına gelir. Bedeninizi sevmek, ona saygı duymanın ön koşulu değildir. Vücudunuzun nasıl göründüğüne, nasıl çalıştığına ve onun hakkında ne hissettiğinize bakmaksızın ona saygı duymayı öğrenmelisiniz.

9. Egzersiz Yapın – Sezgisel Hareket

Egzersiz sadece kilo odaklı ve iyi görünmek için “yapılması gereken” bir aktivite değildir. Evet, sağlığımız için iyi ancak egzersiz yapmadığımızda kendimizi kötü hissetmemeliyiz. Yapmak zorunda olduğumuz ve sürekli mücadele ettiğimiz bir kavram olmamalı egzersiz. Sezgisel hareket ise vücudunuza dikkat etme ve ona bağlanma pratiğidir. Egzersiz yapmaya değil, hangi tür egzersizin size iyi hissettirdiğine odaklanır. Egzersizin kalori yakıcı etkisi unutun. Bu hislerle egzersiz yaptığınızda kendinizi daha enerjik hissetmeniz kaçınılmaz olacak.

10. Nazik Beslenme

Sağlıklı olmak demek “mükemmel” yemek yemek anlamına gelmiyor. Bazı yiyeceklerin sizin için ne kadar lezzetli ve doyurucu olduklarının yanı sıra, size nasıl hissettirdikleri de önemli. Yediğiniz yemeğin tadı güzel olmalı ve size kendinizi iyi hissettirmelidir. Sağlığınızı şekillendiren genel kalıplardan uzaklaşın ve bir öğün ya da atıştırmalığın sağlığınızı bozmayacağının farkına varın.

What's Your Reaction?
Bayıldım
1
Beğenmedim
0
Emin Olamadım
1
Heyecan Verici
0
Mutlu
0
View Comments (0)

Leave a Reply

Your email address will not be published.

© 2022 Kadın Gezegeni ⎪ Tüm hakları saklıdır, izinsiz kullanılamaz.