Now Reading
Ergenlik Döneminde Çocuğa Nasıl Davranılmalı?

Ergenlik Döneminde Çocuğa Nasıl Davranılmalı?

ergenlik döneminde çocuğa nasıl davranılmalı?

Ergenlik Dönemi

Ergenlik dönemi aileler için gittikçe zorlaşıyor. Ergenlik döneminde çocuğa nasıl davranılmalı ve bu süreç nasıl yönetilmeli konusunda  Pedagog/Psikolojik Danışman Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu ile bir sohbet gerçekleştirdik.

Keyifle okumanız ve faydalanmanız dileğiyle.

“Ergenlik dönemi içerisinde çocukların mahremiyetine saygı duymak gerekmektedir.”

Ebeveynler ergenlik dönemini yaşayan çocuklarına genel olarak nasıl davranmalıdır?

Ergenlik, fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimlerin hızlı gerçekleştiği bir dönemdir. Bu dönem gerek ebeveynler, gerekse bu dönemi bizzat yaşayan ergenler açısından oldukça karmaşıktır. Çocuksu rollerden ayrılıp, sorumluluk sahibi bir birey olmaya doğru ilerlemek bir ergen için hiç de kolay değildir. Birçok duyguyu ilk kez deneyimleyen, kendi kimliğini kazanma ve bağımsızlaşma telaşı içerisinde olan gençler, aynı yaşlarda olmalarına rağmen bu süreci çok farklı şekillerde geçirirler.

Ebeveynler ise ergenlik döneminde çocukların değişken ruh hallerine ve yeni birtakım alışkanlıklarına karşı nasıl bir davranış sergilemeleri gerektiği konusunda tereddüt yaşayabilirler.

  • Bu noktada ilk olarak ebeveynlerin çocuklarını gerçek anlamda tanıması önemlidir. Her genç birey birbirinden farklıdır ve çocuklarının kişilik yapılarını iyi analiz eden ebeveynler onlara nasıl yaklaşmaları gerektiğini de daha kolay çözebilmektedir.
  • Ergenlik döneminde aile içindeki iletişimin kaliteli olması adına ebeveynlere önemli rol düşmektedir. Çocuğa anlaşıldığını hissettirmek, onun düşüncelerine saygı duyulduğunu göstermek ve bu süreçte çocuklarda oluşan fiziksel ve psikolojik farklılıkların normal olduğunu anlatmak gerekir. Dinlendiğini ve anlaşılmaya çalışıldığını gören ergen ailesi ile daha yakın ilişki içerisinde olur. Çocuğa verilen bu güven duygusu, onu dışarıda merak edebileceği zararlı madde ve ortamlardan da koruyacaktır.
  • Bağımsızlaşmanın iyiden iyiye kendini hissettirdiği bu dönemde ergenlere yapabilecekleri düzeyde sorumluluk vermek gerekir. Sorumluluklarını yerine getirmediğinde oluşabilecek sorunlarla başa çıkabilmeyi öğrenmesi adına bu oldukça önemlidir.
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu
Duygu Çataltaş Sıpçıkoğlu (Pedagog / Psikolojik Danışman)
  • Ergenlik dönemi aynı zamanda çocuklar ile ebeveynlerin arasında çatışmaların oldukça arttığı bir dönemdir. Kurallara uymak istemeyen ya da ev içindeki kuralları kendisi belirlemek isteyen ergenlere karşı ebeveynler tutarlı ve kararlı bir tutum içerisinde olmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise kural koymadaki dengeyi ayarlayabilmektir. Aşırı baskıcı tutumlar ergenlerin ebeveynlerinden uzaklaşmalarına sebep olur. Uygun tutum, ebeveynler ile çocuğun kural ve sınırlar üzerine konuşarak ortak noktada buluşabilmeleri şeklinde olmalıdır. Çocuğa karşı gösterilen sevgi, yakınlık ve aşılanan sorumluluk bilinci kurallara uymada en önemli etkenlerdir.
  • Ergenlik, yalnız kalınmaya ve kendini keşfetmeye zaman ayırılmak istenen bir dönemdir. Bu dönem içerisinde çocukların mahremiyetine saygı duymak gerekmektedir. Odasına girerken kapıyı çalarak girmek ya da yapılan planlara çocukları zorla dahil etmeye çalışmamak basit gibi görünen ancak çocuğun fikirlerinin alınması sebebiyle ona kendini iyi hissettirecek hususlardır.
ergenlik döneminde çocuğa nasıl davranılmalı.
  • Ergenlik dönemi içerisinde evde yalnız kalmayı daha çok isteyen çocuklar, dışarıda ise ebeveynlerinden çok arkadaşları ile zaman geçirmeyi tercih edebilmektedirler. Bu son derece doğaldır. Bu durumun sebebi çocuğun ailesini sevmemesi değil kendi yaş grubu ile olan paylaşımlarının artmasıdır. Ebeveynlerin bu noktada anlayışlı davranması ve kendi sosyal ortamı içerisinde, belli kontroller dahilinde, çocuklarına fırsat vermesi gerekmektedir.

“Agresif bir tutum içerisinde büyütülen çocukların özellikle ergenlik döneminde sorunlarını bu şekilde çözmeye çalışabileceği bilinmektedir.”

  • Fiziksel görünüşte yaşanan değişimler ergenleri genellikle rahatsız etmektedir. Bu konuda ailesi tarafından sürekli eleştirilen çocukların ilerideki dönemlerde özgüven sorunları yaşayabilecekleri unutulmamalıdır. Çocuğu o anki hali ile olduğu gibi kabul etmek ve yanında olduğunuzu hissettirmek gerekmektedir.
  • Aynı şekilde sürekli kardeşi ya da arkadaşlarıyla kıyaslamaya maruz kalan ergenlerde ilerleyen dönemlerde ciddi kaygı ve özgüven sorunları yaşandığı görülebilmektedir. Kıyaslamak çocuğun başarısını artırmayacağı gibi onu psikolojik açıdan yıpratan bir eylemdir.
  • Tüm bu davranış önerilerinin temelinde çocuklara duyulan sevginin onlara hissettirilmesi gelmektedir. Ergenlik sürecinde olan gençlerin en çok oldukları gibi sevildiğini ve anlaşıldığını bilmeye ihtiyaçları vardır.

Çocuğu problemli bir ergenlik dönemi geçiren ebeveynler bu süreçte kendilerini nasıl güçlü tutabilirler?

Ergenlik dönemi ebeveynlerin de orta yaş sıkıntılarını hissetmeye başladıkları döneme denk gelir. Ebeveynler bir yandan kendi yaş sıkıntılarını yaşarken bir taraftan çocuklarına karşı nasıl bir tutum sergilemeleri gerektiği konusunda tereddüt yaşarlar. Bazı çocuklar daha agresif davranışlar sergilerken bazısı tamamen içine kapanabilmektedir. Ergen ebeveyni olmak sabırlı, iletişime ve değişime açık olmayı gerektirir. Gencin tepkilerini kişiselleştirmemek, bu sürecin geçici olduğunu bilmek, duygusal ve kimyasal değişimlerin etkisini göz ardı etmemek ergenlik döneminin daha rahat atlatılmasını sağlar.

Anne ve babanın bu süreç içerisinde gergin ve huzursuz olması ergenlikteki çocuklarına da fazlasıyla yansıyacaktır. Bu noktada ebeveynlerin çocuklarına ayırdıkları zaman dışında kendilerine de zaman ayırması ve motive edici faaliyetlerde bulunması önemlidir. Unutulmamalıdır ki kendi psikolojik sağlığını ve mutluluğunu koruyamayan ebeveynler ergenlik süreci içindeki kafası karışmış çocuklarına da yardımcı olamayacaklardır.

Anne babası boşanmış çocuklara özellikle ergenlik döneminde ebeveynlerin nasıl davranması gerekir?

Annesi ve babası boşanmış olan çocuklar her zaman olduğu gibi ergenlik döneminde de tutum ve davranışlar açısından tutarlı ebeveynlere ihtiyaç duymaktadırlar. İstediği bir şeye annesi evet derken babasının hayır demesi çocuğun kafasında karışıklık yaratacaktır. Bu durum genelde “olumsuz” yanıtlar veren tarafın çocuk tarafından sorgulanmasına sebep olabilmekte ve çocuk anne/babasından uzaklaşabilmektedir. Bu noktada kural ve sınırlar konusunda iki tarafın da ortak bir tavır sergilemesi önemlidir.

Duygusal olarak yeni keşiflerin yaşandığı ergenlik döneminde çocuklar anne ve babasının boşanmasından kaynaklı olarak bir güven sorunu yaşayabilirler. Ayrıldıkları için anne ve babaya ya da yakın arkadaşlarına / karşı cinse karşı bir güvensizlik söz konusu olabilir. Böyle bir durumun anne veya baba tarafından fark edilmesi halinde çocukları ile dürüstçe konuşmaları ve onun kafasındaki soruları açıklığa kavuşturmaları gerekir.

Eğer boşanma çocuğun ergenliğe yeni girdiği sıralarda gerçekleşmişse çocuk kendini bu durum sebebiyle suçlayabilir. Çocuğun kendini suçlayarak bu yükün altında ezilmemesi ve içine kapanmaması adına anne ve babanın çocukla bu duruma onun sebep olmadığını ve ona olan sevgilerinin aynı ölçüde devam edeceğini anlatmaları önerilir.

Çocuğun sakin bir ergenlik dönemi geçirmesi için yetiştirilme sürecinde ailelerin nelere dikkat etmesi gerekir?

Ergenlik döneminin daha sakin bir şekilde atlatılması adına bu sürecin öncesinde ebeveynlerin dikkat etmesi gereken belirli konular vardır.

  • Bunlardan ilki çocukla kaliteli bir iletişim kurabilmektir. Duygu ve düşüncelerin rahatça paylaşılmaya ve uzlaşmaya dayalı iletişim ergenlik döneminde yaşanılan sıkıntılarda çocukların ailelerine daha kolay açılmasına olanak sağlar.
  • Çocukların yaptıkları hatalı davranışlarda direkt şekilde azarlama ya da ceza verme yoluna giden ebeveynlerin çocukları ergenlik döneminde anne ve babalarından korktukları için yanlış bir şey yaptıklarında bunu saklama ihtiyacı duymakta ve işlerini gizli şekilde halletmeye başlamaktadırlar. Bu durum neticesinde de aileden gerekli destek alınamadığından zararlı arkadaş gruplarına giren, sürekli sosyal medyada zaman geçiren ve sigara gibi alışkanlıklara başlayan çocuklarla karşılaşılabilmektedir.
  • Eleştirilmeden ve yargılanmadan yetişen çocuklar ergenlik döneminde kendilerini yaşıtları ile kıyaslama yoluna gitmeksizin, ailelerinin kendilerini her şartta destekleyeceğini bildiklerinden bu dönemi psikolojik açıdan daha az hasarla atlatabilmektedirler.
  • Üzerinden durulması gereken diğer bir nokta ev içerisindeki yaşına uygun sorumlulukların çocuğa ergenlikten önce verilmesi gerektiğidir. Ev içerisinde herkesin bir sorumluluğu olduğu gibi çocukların da becerileri dahilinde belirli sorumluluklarının olması onların da kendilerini önemli bir birey olarak hissetmesi açısından önemlidir. Bu şekilde yetişen çocuk ergenlik döneminde okulda ve evdeki sorumluluklarını gerçekleştirmede daha az zorlanacaktır. Evdeki ve okuldaki belirli kurallara uyması gerektiğinin bilincinde olarak yetişen çocuklarda ergenlikte görülen kuralları reddetme ve uyumsuzluk davranışının daha minimal düzeyde olacağı öngörülebilmektedir.
  • Agresif bir tutum içerisinde büyütülen çocukların özellikle ergenlik döneminde sorunlarını bu şekilde çözmeye çalışabileceği bilinmektedir. Şiddete başvurmayan, arkadaşları ile ilgili sorunları konuşarak çözen bir ergen olmasının yolu ise daha küçük yaşlarda ebeveynleri tarafından sakin mi yoksa agresif bir tutumla mı yetiştirildiği ile yakından ilgilidir.
  • Unutulmamalıdır ki çocuklar model alarak, taklit ederek öğrenir. Ergenlik döneminde kadar olan süreçte gördüklerini içselleştiren çocuklar, kendileri bağımsız bir birey olma yoluna girdiklerinde öğrendiklerini açığa çıkaracaklarıdır. Bu durumda ebeveynlerin kendilerine sorması gereken soru şudur: İleride nasıl bir yetişkin birey görmek istiyorum?

Ergenlik döneminde yaşanan sorunlar gittikçe ağırlaşıyor mu sizce?

Ergenlikte yaşanan sorunlar yıllar içerisinde değişime uğramıştır. Son dönemlerde yaşanan sorunların tetikleyicisi olarak ekran bağımlılığı gösterilen sebeplerden bir tanesidir. Sürekli olarak tablet, bilgisayar ya da telefon başında zaman geçiren genç nesilde bağımlılık davranışları da daha sık görülebilmektedir. Bu durum aynı zamanda ergenlerin bu dönemi sosyallikten uzak ve içine kapanık olarak geçirmesine de sebep olabilmektedir. Son dönemlerde herkesin sıklıkla içinde bulunduğu sosyal medya ise ergen bireylerin kendilerini başkaları ile kıyaslamalarına, marka takıntılarına, başkalarına benzemek adına yapılan hatalı davranışlara sebebiyet vermektedir. Ergen kitle üzerine yoğunlaşan reklamlar ve görsel içerikler de ebeveyn ve çocuklar arasında çeşitli tüketim sorunlarına sebep olabilmekte ve çatışmaları artırabilmektedir. İçinde yaşadığımız çağda çocukların her şeye bir “tık” uzaklıkta olmaları da erişmemeleri gereken içeriklere çok kolay şekilde erişmelerine ve buna bağlı olarak çeşitli travmalar yaşamalarına sebep olabilmektedir. Bu konuda ailelerin oldukça dikkat etmeleri ve gerekli zamanlarda uzlaşmacı bir tavırla müdahale etmeleri gerekmektedir.

Tüm bunlar eski zamanlara kıyasla çocukların daha farklı travmalara sahip ergenler olarak bu süreci atlatmalarına sebep olabilmektedir. Bu açıdan çocuklar ile ebeveynler arasındaki sosyalleşmenin ve güven bağının olması bu etkilerden korunmak adına kilit noktadır.

View Comments (0)

Leave a Reply

Your email address will not be published.

© 2019 Kadın Gezegeni - Tüm Hakları Saklıdır