Now Reading
Anne Sütünü Arttırmanın Yolları Nelerdir?

Anne Sütünü Arttırmanın Yolları Nelerdir?

Süt Arttırma Önerileri

Emziren annelerin çok merak ettiği konulardan bir tanesi de “Anne Sütünü Arttırmanın Yolları Nelerdir?”

İnternette biraz araştırdığınızda çeşitli listeler çıkıyor. Çevremizden de sürekli bu dönemde “Tatlı ye, süt yapar” gibi cümleler duyarız. Bazı anneler bu bilgiler ışığında beslenerek hamileliğinde almadığı kadar kilo alabiliyor. Üstelik süt artışına katkı sağlayamadan.

Emzirme Danışmanı Nihan Zayım (@emzirme_danismani) verdiği çok güzel örneklerle bu konuyu açıkladı.

Keyifle okumanız ve faydalanmanız dileğiyle.

 Süt Arttırmak İçin Anne’ye Sorduğumuz Sorular:

  • Yeteri kadar emziriyor musun? Ya da memeyi boşaltıyor musun?
  • Yeteri kadar sıvı alıyor musun?
  • Yeteri kadar dinlenebiliyor ve uyuyor musun?
Emzirme Danışmanı Nihan Zayım
Emzirme Danışmanı Nihan Zayım

Hangi yiyecekler ve içecekler süt yapar?

Hangi yiyecekler, içecekler süt yapar konusu, ilk etapta emziren annelerin çok önemsedikleri bir konu. Fakat yeme içme düşünülürken aslında esas önemli nokta atlanıyor. Yediğimiz, içtiğimiz şeylerin etkisi sütün miktarına ve “kalitesine” etkisi tahmin edilenden çok daha az.

Esas olan bebeği daha sık emzirmek!  Eğer bebek emmiyorsa da, memeyi boşaltmak.

Neden memeyi boşaltmak önemli?

Meme boşaldığı zaman memeden beyne sinyal gidiyor; “Bana hormon gönder” diye. Beyinden memeye hormon salgısı geliyor, memede o hormon kullanılarak süt üretimi başlıyor. Bebek bir daha emiyor, bir daha sinyal gidiyor, bir daha hormon geliyor.  Dolayısıyla bu döngü ne kadar çok olursa, aslında annenin süt üretim mekanizması o kadar hızlanmış oluyor. Bunu yapmadan, yani günde iki kere memeyi boşaltarak, istediğini yiyip içsin anne sütü artmaz. Çünkü esas olan bu hormonun memeye gelişidir. Hormon gelirse süt olur.

Yediğinden gelmiyor bu hormon, beyinden salgılanıyor. Bunun salgısı için de emzirmek gerekiyor. Dolayısıyla yeme içmenin etkisi tahmin edilenden çok çok daha az.

Afrika’daki kadınları örnek veririz annelere hep. Oradaki kadınlar ne yiyor ne içiyor ama bebeğini büyütecek kadar sütü oluyor. Ve dikkat edin, bebeklere bakın eğer salgın hastalık yoksa, ek gıda zamanına gelmemişse, herhangi bir hastalık, virüs bulaşmamış, sadece emzirilen bebekler tombik tombiktir. Çünkü anne sorgulamadan, “Acıktı, Meme” mantığı ile sürekli bebeğe meme verir. Ve o annenin sütü yeter.

Keza savaş zamanlarındaki en en önemli besin maddesi anne sütüdür. Çünkü bebekleri besleyebilecek en ideal besindir ve hayatta kalır çocuk. O anne de savaşta düşünün, ne yiyor ne içiyor, ne ile besleniyor ama emzirdikçe sütü oluyor.

Dolayısıyla ne yiyeceğim, ne içeceğim, sütüm artsın demeden önce; 

  • Ben ne kadar emziriyorum?
  • Daha fazla emzirmem, daha fazla memeyi boşaltmam gerekir mi? sorusuna annenin odaklanması çok çok daha önemli.

Bunların dışında yemek, içmek anne sütünü etkilemiyor mu?

Öncelikle annenin kendi sağlığı için dengeli beslenmek gerekiyor. Anne iyi olursa, bebeğini de emzirebiliyor, bebeğine de iyi bakıyor. Annenin dengeli ve sağlıklı besleniyor olması, kendi depoları için, kendi sağlığı için önemli. Ama bu şu demek değil, “Eyvah ben bugün şunu yemedim, sütüm azalacak, eyvah şunu yiyemiyorum sütüm yaramayacak.” Hayır!

Her annenin sütü bebeğine yeter, her annenin sütü kendi bebeğine özeldir.

Afrika’da ki anneler örneğine ek olarak, alerjik bebeklerin anneleri bakmak lazım. Bebeğinde çoklu gıda alerjisi olan anneler var ve çok kısıtlı gıdalar ile besleniyorlar. Örneğin yumurta yiyemiyor, süt içemiyor, et yiyemiyor. Bir sürü gıdadan mahrumlar fakat emzirmeye devam ediyorlar ve bebek gayet güzel kilo almaya devam ediyor. Dolayısıyla “ne yiyeceğim, ne içeceğim” noktası zaten çok tartışmalı. Yani bilimsel olarak da etkinliği kanıtlanmış, bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış, şunun da etkisi vardır diyebileceğimiz spesifik bir besin maddesi yok.

Hani ne arttırır, annenin bol bol emzirmesi ve susadığı kadar, vücudunun ihtiyacı kadar su içmesi. Su arttırır. Ama bu da şu demek değil, günde şişelerce su bitirmek. Zaten susuzluğunu anne hissediyor. Susuzluğunu giderecek, susuz kalmayacak kadar su içmesi, ihtiyacı kadar vücudunu dinlemesi zaten yeterlidir.

Bitki çaylarını tavsiye ediyor musunuz?

Bir takım bitkisel çaylar tavsiye ediliyor. Ben bunları annelere önermiyorum. Niye önermiyorum? Çünkü bunlar aktardan alınıyor, herkesin tutamı farklı ve bazılarının toksik etkisi dahi olabiliyor. Yani sütümü arttıracağım derken, bebeğe zarar dahi verilebilir.

Duyuyorum annelerden, “Şu bitkisel çayı içtim, bebeğim çok huzursuz”. Kesiyoruz onu, birkaç gün içmeyin diyoruz “Aa bebek düzeldi” diyorlar. Mesela çok yan etkileri olabiliyor. Çok tavsiye edilen bitkisel çayların bile yan etkisi olabiliyor. Mesela bugün artık örnek veriyorum rezene çayı, annelerin içmezlerse sütü olmayacakmış gibi düşünülen, öyle lanse edilen bir bitki. Fakat negatif etkilerini de, bebekteki olumsuz etkilerini de çok fazla duyuyoruz. Ve artık rezene tavsiye etmiyorum annelere.

Aslında hiçbir şey tavsiye etmiyorum. Süt arttırmak için gerçekten galaktogog (süt arttırıcılara galaktogog deniliyor) kullanımı gerekirse ilk önce dediğim gibi mutlaka yeteri kadar emziriyor mu, yeteri kadar sıvı alıyor mu, anne yeteri kadar dinlenebiliyor mu, uyuyor mu bunlara bakmak lazım. Bunların sonrasında hala bir süt arttırıcı ihtiyacı varsa mutlaka doktoruyla konuşarak karar verilmesi gerekiyor. Bir aktardan şunu al, bunu iç gibi yöntemlerle devam edilmemeli. Çünkü bu tip durumların her bünyede etkisi farklı olabilir. Komşumuz denemiştir çok etkili olmuştur ancak bizim için bebeğimizde alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Kardeşimiz yapmıştır inanılmaz sütü artmıştır, biz yaparız hiçbir etkisini görmeyiz. Her vücut farklı, her bebek farklı. Dolayısıyla bitkisel ve doğal zannettiğimiz şeyler de çok masum olmayabiliyor. Buna çok dikkat etmek lazım.

View Comments (0)

Leave a Reply

Your email address will not be published.

© 2019 Kadın Gezegeni - Tüm Hakları Saklıdır